Koronavirüs salgınında enfekte ve ölü sayısı her geçen gün artarken bazı şirketler virüs salgınından korumak için harekete geçti. Şirketler idari personellerini evlerine göndererek ‘home ofis’ çalışma sistemini devreye alırken, işin cefasını çeken emektar işçiler, günün erken saatlerinde fabrika servislerine binerek iş yerlerine gidiyorlar.
2019 yılı aralık ayının son haftasında Çin’de ortaya çıkan ve yayılan koronavirüste enfekte olan ve hayatını kaybeden sayısı her geçen gün artıyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Coronavirüse karşı önlemler alınıyor. Çoğu Avrupa ülkesinde sokağa çıkma yasağı uygulanırken, ülkemizde çeşitli kısıtlamalarla virüsün yayılmaması için önlemler alınıyor.
“OLAN EMEKTAR İŞÇİYE OLUYOR”
Hamileler, engelli çalışanlar, yönetici pozisyonlarında çalışanlar hariç 60 yaş ve üzerinde olanlar kamuda idari izinli sayılırken, özel sektörde de bazı işletmeler yönetici statüsünde olan ve evden çalışma imkanı olan çalışanlarına home office çalışma sistemini devreye alıyor. Çoğu işletme işçilere yıllık izinlerini kullandırsa da olan yine işi sırtlayan, cefasını çeken emektar işçilerimize oluyor..
“İŞÇİLER İÇİN ÖNLEM ALINIYOR MU?”
Sabahın erken saatlerinde kalkan ve fabrika servislerine binen işçiler, korona virüsü mecburiyetten hiçe sayarak iş yerlerine gitmek zorunda kalıyor. Servislerde yan yana oturmak zorunda kalan, iş yerlerinde yan yana çalışmak zorunda kalan işçilerimiz için de önlem alınıp alınmadığı, yöneticilerin bu durumla ilgili nasıl bir çalışma yürüttükleri merak ediliyor.
“ÖLMEK İSTEMİYORUZ”
Diğer yandan, bulaşıcı Corona Virüsü için kişisel temizliklerini yaptıklarını ve dezenfekte olduklarını ancak servis ve iş yerlerinde alınan önlemlerin yetersiz olduğunu belirten vatandaşlar, “Sabahları işe gitmek için servise biniyoruz. Servislerin dezenfekte edildiğini söylüyorlar ancak onlarca insan yan yana iş yerine gitmek zorunda kalıyor. İş yerinde de yan yana çalışmak zorunda kalabiliyoruz. Mesafeyi koruyamıyoruz. Yöneticilerimiz bizler için de önlem alsın. EvdekalTürkiye diyorlar, biz bu şartlarda işe gidiyoruz, ölmek istemiyoruz.” yorumlarında bulundular.
İLGİLİ HABERLER:
Devlet ödeyecekse borcumuzu , kiramızı , elektriğimizi , doğalgazı ,telefon faturalarımızı çocuğumuzun mamasını bezini , he birde verecekse erzağımızı yiyecek içeceğimizi biz çıkmayız ….işimize gelir hatta ,ama ödemeyecekse yada ödeyemeyecekse dışarı çıkmayın demesin biz işte o vakit biteriz .
Ellerinden gelse fabrikayı karantinaya alıp 7/24 çalıştıracaklar.
Bizim kırklareli şişecam fabrikada 2 kişide korona çıktı. Hala çalışıyor millet. Bunlarıda haber yapın. İşçiye ne karantina ne yasa var. Böyle bir durumda bile bizi düşünen yok.
Servislerin dezenfekte edildiği kısmen doğru. 26 kişilik otobüse gün geliyor 30 32 kişi de binebiliyor. Nefes almakta bile zorlanıyoruz. İş yeri desen tam bir muamma. Özellikle Güvenlik görevlisi olarak çalışan bizler kapılar da 1. dereceden risk grubundayız. Uyduruk bir ateş ölçme cihazı ile yarım yamalak verilen bilgiyle işletme içine gelen misafir/personel vb ateş ölçümünü yapıyoruz. Anladığımız söylenemez tabi. Tek kullanımlık maskelerle hayata tutunuyoruz adeta. Tek kullanımlık maskeler için başka maske yok bunlarla idare edin gibisinden sözler de söyleniyor. Yavaş yavaş ölüme giden kurbanlık koyundan farkımız yok…
Dolmuscular napsin?
Dolmuşlar şehir içi taşımacılıkta kullanılan toplu taşıma araçlarına düzenleme getirildi. Araç kapasitesinin yarısı kadar yolcu taşıyacaklar. Çiftli yada dörtlü koltuklarda birer kişi oturacak. Aynı düzenlemenin işçi/personel servislerine getirilmesi şart. Bazı fabrikalar kendi servislerini bu düzenlemeye uygun hale getirse de bu sadece %7 %8lik kısım.