Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü’nce, Tarih ve Kültür Sohbetleri kapsamında, ” Sadru’l İslam Dönemi Edebi (Şiir) Faaliyetleri ve İslam’ın Yayılmasında Üstlendiği Rol” konulu konferans düzenlendi.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dursun Hazer, Sadru’ul İslam (İslamın erken dönemi) denildiğinde, Hz. Peygamberin Peygamber olarak görevlendirilip Hulefa-i Raşidin’den Hz. Ali’yi hatta Hz. Hasanın hilafetten ayrılışına kadar olan dönemin kastedildiğini dile getirerek, araplarda edebiyat denildiğinde ise daha çok şiirin anlaşıldığını, şiirde gelişme gösterdiklerini ve edebi ürünlerin yüzde 70’inin şiir olarak, şiir divanları şeklinde gerçekleştiğini söyledi.
Hazer, islam öncesi dönemin edebiyatta da bir dönem olduğunu, Kur’an-ı Kerim’in edebi bir mucize olarak geldiğini ve islam öncesi dönemde edebiyatta özellikle şiirde zirveye çıkıldığını, büyük şairlerin yetiştiğini ve ürettikleri kelime hazinesinin Kur’an-ı Kerim’in literatürünü oluşturduğunu kaydetti.
Şiir ve şairlerin Arap kabileleri katında kabile olma bilinci ve diğer kabileler karşısinda yer edinme bağlamında önemli yeri olduğunu anlatan Hazer, Kabile gelenek görenekleri, kabile kültürü, hayat tecrübeleri, kabileler arasinda cereyan eden olayların sözlü kültür olarak şiirde yaşatıldığını dile getirdi.
Hazer konuşmasına şöyle devam etti:
Şiirin ilham ve sezgi ile sıkı irtibatı sebebiyle Cahili dönemde şair-cin ilişkisine inanılmaktaydı. Kur’an- Kerim Mekke’de nazil olmaya başlayınca şiiri ve secili sözleri cinle irtibatlandıran Cahiliye Arabı, daha önce benzerine alışık olmadıkları Kur’an’ın bu üslubu hakkında ne diyeceklerini şaşırmışlardır. Onu bazen “sihir” bazen “rüya karışımı sözler” olarak bazen de ”uydurma sözler” olarak ” yorumlamışlardır.
Programa, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü İbrahim Taş, Bilecik Vali Yardımcısı Mustafa Güney, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hacı Dursun Yıldız, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı
