Milletvekili Selim Yağcı: “Başkan Şahin, Bilecik’i ve değerlerini hafife aldı”

AK Parti Bilecik Milletvekili Selim Yağcı, Bilecik Belediyesi’nde yaşanan rüşvet olayıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Haber228’e özel açıklamalarda bulunan Milletvekili Selim Yağcı, Bilecik Belediyesi’nde yaşanan olayların basın ve halk tarafından konuşulduğunu, Belediye Başkanı Semih Şahin’in ise bunları bilmemesi ve duymamasının mümkün olmadığını söyledi.

Bilecik’in hizmet ve üretim yerine olumsuz gündemle anıldığı için Başkan Şahin’in partisinden ve Bilecik’ten özür dilemesi gerektiğini vurgulayan Milletvekili Selim Yağcı, “Bilecik’e yaşattıklarına rağmen sayın başkanın Bilecik halkından özür dilemesi gerekirken daha farklı bir şekilde herkesi suçlayıcı davranması da bence ayrı bir basiretsizlik, ferasetsizlik ve nezaketsizlik olarak görüyorum. Bir belediye başkanlığı yapan insan olarak Başkanın düştüğü hale üzülüyorum” dedi.

Başkan Şahin’in Bilecik’i ve Bilecik’in değerlerini hafife aldığını belirten Milletvekili Selim Yağcı, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Bir çok uyarılar yaptık”

Biz daha önce de Başkanın çalışmalarındaki dağınıklıktan ve Bilecik’in değerlerini hor ve hakir görmesinden, yanında getirdiği insanların sorumsuzluğuna ilişkin olarak siyaseten birçok uyarılar yaptık. Birebir karşılaştığımızda da söylediklerimiz oldu. Kamuoyunda da bu memnuniyetsizliğimizi dile getirdik.

“Bilmemesi ve duymaması mümkün değil”

Gerek basın tarafından gerekse halk tarafından kıyıda, köşede birçok söylenti ve dedikodular oldu. Bilecik Belediye başkanı olup da bunları bilmemesi ve duymaması mümkün değil.

“Bilecik’in gündemini gereksiz bir şekilde meşgul etti”

Sonuçta mütevazi ölçekte bir şehirdeyiz. Duyuyoruz ki kendi partisi dahil çağırıp olumsuz gelişmeleri yapanları uyarmasını, onlarla ilişkisini kesmesini bildirmesine rağmen başkan onlara sahip çıkıp bu sonuçların ortaya çıkmasına, Bilecik’in gündemini gereksiz bir şekilde meşgul etti ve Bilecik’i farklı bir namla adlandırma ve duyurma talihsizliğine düşürdü.

“Düştüğü hale üzülüyorum”

Bir belediye başkanı, siyasetçi veya yönetici, bir işi yapar veya yapmaz herkes kendi dönemine ilişkin karınca kararınca bir şeyler yapma çabası ve gayreti içerisinde olmuştur. Bugün yaşanan gibi hiçbir kimse yolsuzluk ve bu tür rüşvet gibi benzeri skandallarla açığa alınma garabeti ile karşılaşmamış ve Türkiye gündeminde de Bilecik’in hiçbir zaman adı bu şekilde duyulmamıştır. Şehrimiz adına üzücü bir olaydır. Bütün bunlara rağmen Bilecik’e yaşattıklarına rağmen sayın başkanın Bilecik halkından özür dilemesi gerekirken daha farklı bir şekilde herkesi suçlayıcı davranması da bence ayrı bir basiretsizlik, ferasetsizlik ve nezaketsizlik olarak görüyorum. Bir belediye başkanlığı yapan insan olarak Başkanın düştüğü hale üzülüyorum.

“Bilecik’ten özür dilemesi lazım”

Bu olayları yapan insanları sen getirdiysen ilgin olmasa dahi ona yargı karar verecek ama bu gündemi oluşturduğu için, Bilecik’e hizmet, üretim ve güzel şeyleri paylaşmak yerine böyle bir olumsuz gündemle Bilecik’e sebebiyet verdiği için öncelikle başkan beyin ayrılırken kendi partisinden ve Bilecik’ten özür dilemesi lazım.

“İmar düzenlemesi yapılırken benzin istasyonu diye işaretlenemez”

Bunun devamında da yapılan soruşturmalarda birçok olayı duyduk. İddianame yayınlanınca da göreceğiz ama basın yayın organlarımızda o iddiaların bir kısmı yayınlandı, sayın başkan yakınlarına arsa aldırılması, yakınların gayrimenkulleri üzerinde yerlerine sağlanmayan petrol istasyonu gibi hakları doğrudan verme hırsına sahip olması. İmar düzenlemesi yapılırken hiçbir yere benzin istasyonu diye işaretlenemez. Burası ticaret alanı olarak veya özel planlama alanı olarak koyulur daha sonra imar yapıldıktan sonra oraya yatırım yapmak isteyenler adını belirler, belediye sonra meclis kararıyla buna izin verir. Böyle planlamada doğrudan aç gözlülük yapmamalıydı.

“Bilecik’i ve Bilecik’in değerlerini hafife aldı”

Başkan bey Bilecik’i ve Bilecik’in değerlerini hafife aldı. Hizmet etmeye bilir, eksik hizmet edebilir, yapmayabilir ama insanların bu noktadaki uyarı ve ikazlarını küçümsedi, değersizleştirdi ve kendisi de şuanda da toplum ve hukuk nezdinde de değersiz bir konuma geçti. Şuanda zanlı durumunda, soruşturma açıldığına göre de sanık sıfatıyla bulunuyor.

“Mahkemeye intikal ettiğinde..”

Başkanın rüşvetle ilişkilendirilmediği söyleniyor. O, dava ortaya çıkınca gerçek mahiyeti oluşabilir. Belki bu olay olmaz ama başka bir olayla ilgili bağlantısı değerlendirilir gibi bir hukukçu olarak yargısal bir olayda ahkam kesmek istemem. Çünkü, bu haklara da, Savcılık ve müfettişler açısından yapılan tahkikatlara da saygısızlık olur.  İddianameler yazılıp mahkemeye intikal ettiğinde konu maddelerinin hepsi ortaya çıkar ve yorumlamaları da hep birlikte o zaman yaparız.

“Dün bu uyarılar yapılırken dikkate almayanların..”

Umarım bundan kazanan Bilecik olur. hepimiz bu anlamda siyaseten, insani ve sosyal anlamda üzerimize düşen dersleri alırız. Ben her zaman söylerim, devlet topal olabilir ama kör değildir. Eninde ve sonunda hedefine ulaşır. Bu anlamda yanlışlık yapmamak lazım, yaptıktan sonra da gerekli pişmanlığı devlet kademesinde herkesten önce göstermek lazım. Dün bu uyarılar yapılırken dikkate almayanların, bugün masumluk bahaneleri üretmesine insan acı bir tebessümün ötesine gidemiyor.