SÜLEYMAN ÖZIŞIK “MEDYA VE ALGI OYUNLARI” KONFERANSI

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

GEZİ OLAYLARINI 7 TANE POLİS TERTİPLEDİ (VİDEO 09:45)

Türkiye’de bir savaş başladı ve bu savaş Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar devam edecek dedim ve bunu söylemem benim çok ileri zeka olduğumu göstermiyor diyen Özışık, “Bütün fotoğraflar, bütün işaretler bunu gösteriyordu. Çünkü Türkiye’de malesef öyle bir hale geldik ki 10 yıl’dan fazla kimse iktidar da kalamıyor, birileri devreye giriyor indiriyor ve sıra Recep Tayyip Erdoğan’daydı. Gezi olayları’da bunun üzerinden tertiplendi. Bu olaylar ile ilgili, bu olayı tertipleyen, bu olayın bir anda  patlak vermesine neden olan 7 tane polistir ve bu polislerin 7 si de cemaat mensubudur yani bugün paralel yapı dediğimiz yapılanmadır” dedi.

 

60 OTOBÜS İLE ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ GEZİ MEYDANINA TAŞINDI (VİDEO 13:30)

Gezi olaylarının belli bir amacı var, bütün dünyada kullanılan bir psikoloji dersi üzerinden yürütüldüğünü söyleyen Özışık, İstanbul’da 4 üniversite’de gezi olaylarından 1 yıl önce üniversite öğrencilerine psikoloji derslerinden Recep Tayyip Erdoğan modeli sıklıkla anlatılmaya başlandı. Psikoloji dersleri o kadar etkilidir ki, Örneğin bir grubu toplarsınız 6 aylık bir çocuğu gösterirsiniz bu şeytandır içine şeytan kaçmıştır dersiniz, belli bir süre sonunda bu grubun %70’i buna inanır ve bu çocuğu şeytan olarak görmeye başlar. O dönemde böyle şeytanlaştırma sıfatıyla öğrencilere anlatmaya başladılar, hatta bu 4 üniversite’nin sezon sonundaki sınavlarında 4 üniversite’de aynı anda öğrencilere “Recep Tayyip Erdoğan  hastalığı’nın adı nedir? – doğru cevap: diktatörlük” sorusu soruldu dedi.

Gezi olaylarının olduğu gün bu 4 üniversite’den yaklaşık 60 tane otobüs ile bu çocuklarımız taksimdeki gezi meydanına taşındı, diktatöre karşı savaştılar. bankalarda öğlen mesaisi 2 saate çıkartıldı, bazı banka ve özel şirketlerde günlük izinler verildi gidin diktatör’e karşı savaşın diye, o dönemde yapılmak istenen tek şey vardı, Halk ile Recep Tayyip Erdoğan arasında ki gönül  ve sevgi bağını kopartmak ama o sevgi bağını kopartmaya çalışırken öyle bir yanlış yaptılar ki bir anda Recep Tayyip Erdoğan düştü diyerek saldırmaya başlayıp birbirlerinin ayaklarına bastılar ve deşifre oldular..

BİZ BU ADAMI SİZE VERMEYİZ! (VİDEO 15:00)

Erdoğan Fas’a giderken kaçtı dediler ama ben o dönemi asla unutmayacağım eğer yaşarsam da torumlarıma anlatacağım, o dönem benim hatımda birdaha yaşayamayacağım en inanılmaz dönemdi benim için. Erdoğan fas’tan döndüğünde İstanbul ataşehir’de Havalimanına 50 Km lik mesafede kadınlar ve erkeklerin yalın ayak arabalarını sağa sola parkederek 50 kilometrelik mesafeyi havalimanı’na doğru yalınayak otobanın ortasında yürüyorlardı ve ben hayatımda gördüğüm en muaazzam sloganı burada duydum “DİK DUR EĞİLME, BU MİLLET SENİNLE”. bu millet bu slogan ile şunu söyledi “Sizin gazetelerinize rağmen, sizin çetelerinize rağmen, sizin dış bağlantılarınıza rağmen, sizin bütün ihanet oyunlarınıza rağmen biz bu adamı size vermeyiz. 50 yıl önce bir başbakanı alıp ipe götürürken bizim dedelerimiz perdelerini çekti o pencerelerin arkasından sizi izledi, 50 yıl sonra menderes’ten özür diledik, aynı özürü 50 yıl sonra Erdoğan’dan dilemeyeceğiz. Bir başbakanı daha ipe götüremeyeceksiniz dediler.”

17 – 25 ARALIK OPERASYONLARININ ARKASINDA KİMLER VAR, AMAÇ NEYDİ ? (VİDEO 17:40)

17-25 aralık operasyonları ile ilgili anlattığı herşeyin belgeli,kanıtlı olduğunu ve Devletin bütün kademeleri tarafından doğrulandığını söyleyen Özışık,  Hüseyin gülerce ile yaptığım röportaj’da 17-25 aralık operasyonlarından 3 ay önce Erdoğanı devirecekler ve Hüseyin Gülerce “bunuda bizim çocuklar yapacak” dedi.

Operasyondan önce 3 kişi (Cemal uşşak, hidayet karaca, Ekrem Dumanlı) Dershanelerin kapatılmaması konusunda dönemin Başbakanı Erdoğan’ın makamına gitti, Erdoğan’a dershaneler kapatılmasın bu anlamda yeni bir çalışma yapalım diyen bu 3 isim’e bizim ekibimiz bir çalışma yapıyor ve bu çalışma sonucunda bütün dershane yöneticileri ile oturup konuşacağız. netice itibari ile siz dershaneler’de %25 lik bir payı temsil ediyorsunuz %75 lik başka bir kitle daha var hepiniz ile oturup konuşacağız ve ortak bir nokta bulacağız diyen Erdoğan’ı ikna edemeyen bu 3 kişi Efendim sizin kabinenizde bazı isimlerin yolsuzluk yaptığına dair elimizde belgeler var dediklerinde Erdoğan’da verin o belgeleri bana gereğini yapayım dedi. Erdoğan’ın bu cevabına karşı Efendim bu belgeleri size verirsek bu durum süman altı edilir, biz medyaya bu belgeleri servis ederek kamuoyunu bu konuda bilgilenmesini amaçlıyoruz, diyerek tehtit edercesine “tek şartımız dershaneler kapatılmazsa biz bunu yaymayız” dediler ve Erdoğan’da bütün hiddetiyle bu 3 isimi makamından kovdu. Bu olaydan bir hafta sonra gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe olayları patlak verdi.

Ordada aynı hedef şuydu, Dönemin başbakanı ile halkın arasındaki güven bağını yoketmekti. Şayet 17 aralık yapılsaydı, 25 aralık yapılmasaydı bugün Ak Parti’den bahsetmeyecektik, Ak Parti diye bir parti olmayacaktı. Çünkü, 4 bakanın yolsuzluk iddaasıyla gündeme geldiği hiçbir parti dünya’nın hiçbir yerinde ayakta kalmaz ama Allah öyle bir şaşırttı ki biz bide Cumhur başkanını alırız dediler, darbe olayı yapmaya çalıştılar ve Allah’ın tokatını yediler ve bu millet birkere daha dediki “Bir yolsuzluk yapılmış olabilir ama ortada bir gerçek var, Bir el cebinize uzanmış ama sizin eliniz de boğazınıza uzanmış” toplum şunu düşündü para yerine konur ama Devlet’ler yerine konulmaz.

AK PARTİ’Yİ ERİTMEK İÇİN HDP’Yİ GÜÇLENDİRMEMİZ LAZIM DEDİLER (VİDEO 22:30)

Cumhur başkanlığı seçimleri ile beraber yeni bir şeytani plan ortaya çıkarttılar diyen Özışık,  “Ak Partiyi eritmek ve Cumhurbaşkanının elini zayıflatmak için HDP’yi güçlendirmemiz lazım dediler ve şuanda iş öyle bir hale gelmiş ki Pkk sevgisi Erdoğan nefretinin önüne geçmiş. Türkiye’de siyaset artık bazı partiler için hizmet amacıyla yapılmıyor. Erdoğan nefreti üzerinden yapılıyor ve bütün planlar bunun üzerinden uygulanıyor” dedi.

Özışık, suruçta patlayan bomba ile ilgili yapılan bütün anketlerde o bombanın 2 puan Hdp’nin hanesine yazdığını ortaya koydu, döndüler dedilerki Devlet yaptı, Ak Parti yaptı.. Ondan önce kobani olaylarında bahane göstererek Ak Parti İşid terör örgütünü kurdu ve destekliyor dediler. İŞİD dediğimiz barbarlar ordusu, Irak ve Suriye coğrafyasında İngiltere’nin 2 katı büyüklüğünde toprak bütünlüğüne sahiptir. Türkiye  eğer böyle bir terör örgütü kurmuş olsaydı şuanda ortadoğunun tamamı Türkiye’nin elindeydi ama hale bakın ki kurulan terör örgütü Türkiye’nin aleyhine nekadar çalışma varsa onları yapıyor.

Türkiye’nin kurduğu bir örgüt ne yapardı, Esad ile çatışırdı, Türkiye’nin bölgedeki çıkarlarını zedeleyen iran’a saldırırdı ve en önemlisi filistin’i kana bulayan İsrail’e saldırırdı ama bunlar hiçbirine saldırmıyor Kürt bölgelerine saldırıyor, Kürtleri kışkırtıyor hemen akabinde Türkmen bölgelerine saldırıyor Türkmenler kendi köy ve kasabalarından oluyor Türkiye sınırına geliyor bir süre sonra ayaklanan Kürtler Türkmenlerin boşalttığı köyleri ele geçiriyor ve ardı ardına Kürt Kantonları kuruluyor bölgede. Böyle bir yapı içinde Ak Parti veya Devletin böyle bir Terör örgütünü kurduğunu söylemek akıl karı değildir.

Yazı Sona Erdi!

Yüklenemedi, lütfen tekrar deneyiniz.

SÜLEYMAN ÖZIŞIK “MEDYA VE ALGI OYUNLARI” KONFERANSI
Masal Organizasyon

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin