TDP Genel Başkanı Sarıgül, Bilecik’te cezaevi önünde açıklama yaptı

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Bilecik’te ziyaretlerde bulundu.

Sarıgül, Bilecik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, 9 Nisanda TDP Genel Merkezi’nde bir af çağrısında bulunduklarını anımsatarak, af çağrılarının siyasi bir çağrı olmadığını, vicdani bir çağrı olduğunu aktardı.

Af çağrısında, siyasi bir amaç arzu etmediklerini belirten ve ‘Biz affı çıkartırsak bize şu kadar oy gelir’ hesabı yapan siyasi parti olmadıklarının da altını çizen Sarıgül, şöyle konuştu:

“PARTİ FARKI GÖZETMEDEN SESLENİYORUM”

“9 nisan tarihinde Türkiye Değişim Partisi Genel Merkezi’nde bir af çağrısında bulunduk. Af çağrımız siyasi bir çağrı değil, vicdani bir çağrıdır. Af çağrımız altını özellikle çiziyorum siyasi bir amaç arzu eden, ‘biz affı çıkartırsak bize şu kadar oy gelir’ hesabı yapan bir siyasi parti değiliz. Kesinlikle şuanda 87. Ceza evinin, Bilecik Cezaevinin önündeyim. Ben bütün yurttaşlarıma hiçbir siyasi parti farkı gözetmeden sesleniyorum. Af talebimiz siyasi bir talep değil, vicdani bir taleptir. Özellikle pandemi koşulları münasebetiyle çek ve senetlerini ödeyemeyen mağdur olan binlerce esnafımız oldu ve bu esnafımız şuanda ekonomik olarak sıkıntı içerisindeler. Çeşitli nedenlerle kamyon, minibüs, taksi, otobüs ve tır şoförlerimiz ehliyetleri alındı, 2.5 milyon yurttaşımız şuanda direksiyona çıkamıyor ve çocuklarına ekmek götüremiyor. Ne yazık ki uyuşturucu batağına saplanan binlerce gencimiz uyuşturucu kullandığından dolayı şuanda ağır cezalar almış durumda.

“AFFET TÜRKİYEM”

Cezaevlerinde dünyaya gelen çocuklarımız var onlar daha hayatla buluşamadı. Binlerce evladımız cezaevinde doğum yaptı. Yine anne ve babaları cezaevinde olan çocuklarına kavuşamayan binlerce aile var ve o nedenle Türkiye Değişim Partisi olarak kardeşlik hukuku ve toplumsal barış için bir af talebinde bulunuyoruz. Bizim devletimiz vicdanlı ve şefkatli devlettir. Bizim devletimiz inanıyorum ki cezaevinden çıkan kader mahkumlarına da elimizi uzatacağız, onların iş imkanlarını, toplumla tekrar barışma olanaklarını onlara tekrar sağlayacağız. O nedenle Bilecik cezaevi önünden cennet vatanıma sesleniyorum, hiçbir siyasi parti farkı gözetmeden binlerce yurttaşıma sesleniyorum; Anneler için affet Türkiyem, babalar için affet Türkiyem, çocuklar için affet Türkiyem. ‘Affet Türkiyem’ çağrımıza bütün siyasi partilerimizin destek vermesini önemle bekliyorum. Bir kez daha altını çiziyorum, af talebimiz siyasi bir talep değil, vicdani bir taleptir. Çocuklarımızın anne ve babalarına kavuşması için, anneanne ve babaannelerin evlatlarına kavuşması için affet Türkiyem.

“ASGARİ ÜCRET 4 AYDA BİR GÜNCELLENMELİDİR”

Asgari ücret konusunda diğer siyasi partilerden farklı düşünüyoruz. Asgari ücretin siyaset malzemesi olarak kullanılmasını doğru bulmuyoruz. Asgari ücret dönemi geliyor ve bir siyasi parti diyor ki; ’25 lira yapalım’, diğeri geliyor ’15 lira yapalım’ diyor Türkiye Değişim Partisi olarak devletimizi inşallah Allah’ım izin verirse, yönetmeye talip bir siyasi partiyiz. Sorumluluğumuzun bilinci içerisinde konuşmamız lazım. Asgari ücretle ilgili olarak Türkiye Değişim Partisi iktidarında kuracağımız ekonomik konsey 4 ayda bir asgari ücreti güncelleyecek. Eğer hayat pahalılığı yükseliyorsa, asgari ücret de ona göre yükselecek. Siz bugün asgari ücrete büyük bir zam verdiniz ve arkasından arka arkaya zamlar geliyorsa eğer o asgari ücretin hiç kimseye faydası olmaz. O nedenle Türkiye Değişim Partisi olarak sorumluluğumuzun bilinci içerisindeyiz. Asgari ücretten siyaset yapılmasını asla doğru bulmayız ve önerimiz şudur; ‘Her 4 ayda bir asgari ücret hayat pahalılığına göre güncellenmelidir’. Ekmeğin, domatesin, zeytinin ve peynirin fiyatı arttıysa asgari ücrette artmalıdır, artmadıysa aynı yerde kalmalıdır. Türkiye Değişim Partisi olarak kamuoyuna ve topluma gerçekten alın terinin ve emeğin hakkını verecek üretimi destekleyecek bir öneride bulunuyoruz.

“SİYASİNİN CEVABINI SANDIK VERİR”

Ben siyasilerin sandıkta kararının verilmesini isterim. Seçimle gelen insanların seçimle görevinden uzaklaştırılmasını arzu ederim. Siyasinin cevabını sandık verir, siyasinin cevabını milletimiz verir. Sayın Ekrem İmamoğlu’na yapılan bu uygulamaları kesinlikle demokrasi açısından, demokratik yollar açısından içime sindiremiyorum ve bunun doğru bir karar olarak göremiyorum. Kim olursa olsun, hangi siyasi parti olursa olsun onun kararını mutlaka sandık vermelidir. Öğrenciler karnesini her yıl, siyaset adamları, belediye başkanları ise karnesini 5 yılda bir alır. O zaman belediye başkanlarının kararını da belediye başkanlarımız vermelidir. Belediye başkanlarımızı ve seçilmiş siyasilerimizi farklı yönlerle siyasetini engellemek doğru bir şey değildir. Geçmişte sayın Cumhurbaşkanına karşı aynı uygulamalar yapıldı, o zaman da aynı şeyi söyledim bugün de aynı şeyi söylüyorum. Geçmişte sayın Cumhurbaşkanına yapılan yasal uygulamalar ne kadar yanlışsa bugün sayın Ekrem İmamoğlu’na yapılan uygulamalar da o kadar yanlıştır.

“700 MİLYON DOLAR BOŞA GİTMİŞ”

Dünya kupası devam ediyor. Dünya kupası devam ederken tabii ki Türkiye Değişim Partisi olarak biz de tarafımızı belli etmek durumundayız. Dünya kupası finalleri oynanacak. Türkiye Değişim Partisi olarak biz FAS’ın dünya kupasını almasını çok ama çok arzu ediyoruz. Türkiye’mizin dünya kupasında olmaması bizim için son derece üzüntü vericidir. 8 ila 12 milyon nüfuslu ülkeler dünya kupasında boy gösterirken benim cennet vatanımın dünya kupasında olmaması bizim için son derece üzüntü vericidir. Bu vesileyle 2002 yılında Türkiye’mizi dünya üçüncüsü yapan Şenol Güneş hocayı da saygı ve sevgiyle anıyorum. Dünya kupasında olmamız için ekonomik milliyetçilik yapmamız şart. Demekki sahada 8 tane yabancı oyuncu olursa biz dünya kupasına gidemiyoruz. O nedenle sahamızda 8 tane Türk olmalı, 3 tane yabancı olmalı ki bizim oyuncularımız kendisini göstersin. Sporda ekonomik milliyetçilik yapmamız lazım. Milli marşımız bile okunurken bakıyoruz ki takımlardaki oyuncuların neredeyse tamamı yabancı ve milli marşın ruhunu bile yaşayamıyorlar. O nedenle 8 tane Türk oyuncu olmalı, 3 tane yabancı olmalı ve o 3 tane yabancı da kaliteli olmalı. Bu şekilde giderse milli başarıyı biz elde edemeyiz. Son 2 yılda 220 tane yabancıya yaklaşık olarak 700 milyon doların üzerinde paramızı boşa harcamışız ve boşa gitmiş. Sahalarımızda Metin Oktay’lar, Can Bartu’lar, Alparslanlar, Feyyazlar ve Ali’ler oynamalı, sahalarda yabancı oyuncuların bu kadar çok oynamasını biz Türkiye Değişim Partisi olarak doğru bulmuyoruz.”

“BASIN MENSUPLARINA DÖNER İKRAM ETTİ”

Sarıgül, cezaevindeki açıklamasının ardından Bursa İl Başkanı Bekir Yılmaz ve Kütahya İl Başkanı Gülçin Hızarcıoğlu ile birlikte kent merkezinde esnaf ziyaretinde bulunarak, ziyaret esnasında basın mensuplarına döner ekmek ikramında bulundu.