EKREM İMAMOĞLU: “KİMSEYE DÜŞMANLIK BESLEMEYECEĞİZ”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Bilecik Mavi Simay Gross Market

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ”Onun için ilk günden beri her yerde diyorum ki bu sürecin neferi olacağım. 6’lı masanın ve önümüze koyulacak bu sürecin hep birlikte neferi olacağız Türkiye’yi birlikte güçlendireceğiz” dedi.

Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen ”Halkın esnafı projesi lansmanı” programına katılan İmamoğlu, ”Demokrasiye yönelik her türlü girişim sorunlarımızı ne yazıkki büyütmüştür ve ülkemizi zayıflatmıştır. Bugün yine öyle bir dönemden geçiyoruz. Özellikle devletin içerisindeki bütün kurumları zayıflatan sadece tek bir kişiyi güçlendiren, bir avuç insanı zengin eden ne yazıkki uyduruk bir sistemin içerisindeyiz.” diye konuştu.

İmamoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

”Bu sistem aslında bizi zamanımızı çalıyor ve geleceğimizi ne yazıkki çocuklarımızın geleceğini borçlandırıyor ve onların sırtlarına çok büyük yükler yüklüyor. Ama az kaldı hep birlikte Türkiye’nin tekrar çok güçleneceği süreci birlikte hazırlayacağız. Dolayısıyla bu güçlenme döneminin hep birlikte neferi olma zamanı. Onun için ilk günden beri her yerde diyorum ki bu sürecin neferi olacağım. 6’lı masanın ve önümüze koyulacak bu sürecin hep birlikte neferi olacağız Türkiye’yi birlikte güçlendireceğiz.

Milletin İttifakı’nı güçlendirmek, milletin iktidarını elde etmesini sağlamak demektir. Bir kişi gidecek, milletin hükümeti gelecek. Milletin hükümeti de bu ülkeyi dediğim gibi güçlendirecek.

ORTAK EVİMİZ YANİ TÜRKİYE’MİZ

Meclisiyle, bakanlar kuruluyla, idare teşkilatıyla, yargısıyla zayıflayan ve ne yazıkki tek kişinin dudaklarının arasında kalan bir rejimin yerine tekrar bütün kurumlarımızın kendi içinde güçlendiği bir süreci beraber var edeceğiz. Adalette, eğitimde, sağlıkta ve güvenlikte ihtiyaç duyduğu her anda bu ülkenin vatandaşları arkalarında çok güçlü devleti güvenilir, hukuka bağlı, insana sağlı bir sistemi bulacak. İşte bunun anlamı milletin güçlenmesinin anlamı bir okadar da her bireyin, vatandaşımızın güçlenmesi anlamına geliyor. Vatandaşın hakları ve özgürlüleri genişleyecek, güvence altına alınacak, ekonomik imkan ve fırsatlar arttırılacak, eşit ve sosyal adalet sağlanacak.
Böylece eşit hissedarı olduğumuz bu cennet vatan, bu ortak evimiz yani Türkiye’miz güçlü bir yüzyıla adım atmış olacak.

Özgür fikirlerin, rekabete dayalı demokratik çoğulcu bir siyasi ortamda bütün sorunlarımızı hızla ve kalıcı bir biçimde çözebilme kabiliyetine millet olarak sahibiz. Bunları çok kısa sürede başarabilecek yeteneklere sahibiz, yeter ki kendimize güven duyalım ve herşeyin çok güzel olacağına dair umudumuzu hiç kaybetmeyelim.
Tabii bugün bilecik’te İstanbul ile Bilecik arasında kurduğumuz bu köprünün, insanca yaşama hedefine de ayrıca uzanan bir köprü olduğunu bilelim. Değerli belediye başkanımız Melek Mızrak Subaşı bu konuda bizimle çok güzel bir işbirliği hazırlamış ve düşünmüştür. Kendisine yürekten teşekkür ediyorum.

Bu sistemle Bilecik halkımız eğer buna sahip çıkar ve bu kartı yüksek sayıda elde ederse çok verimli bir sahaya erişeceğini bundan dezavantajlı vatandaşlarımızın faydalandığı gibi kart sahibi vatandaşlarımızın sadece bilecik içerisindeki imkanlarıyla değil aynı kartla İstanbul’un ulaşımdan bir çok noktaya kadar bir çok imkanlarından faydalanabilecek.

Önemli bir zaman diliminin içerisindeyiz. 14 mayısta hep birlikte bir demokrasi ve adalet kavramına dönüştürmemiz şarttır. Bugün ortaya koyulan yasakçı zihniyet, milletin iradesinin elinden alınmasının çabası, yargıyı silah gibi kullanma çabası o anlamda hepimizin ortaya koyacağı ortak çalışma ve akılla sona erdirilmesi mümkündür. Burada sadece siyasi liderler, siyasetçilerin çalışmasıyla bu işin olacağını asla düşünmeyin. Bu iş milletçe başarılır. 86 milyon insanımızın ayağa kalkmasıyla başarılır. Hep bir arada coşkuyla demokrasi mücadelesi vermemizle başarılır.
31 Mart’ta bir seçim kazandık ve sonra kalktılar bu helal seçimi lekelemeye çalışıp iftira attılar bu iftiranın karşılığında bir zarfın içerisinde görülmemiş bir biçimde 3 oy pusulasından ikisini geçerli buldular. Bu kötü uygulamanın sonrasında seçimi iptal ettiler.”

”Ne yaptı milletimiz, milletimiz ayağa kalktı, bütün Türkiye ve İstanbul ayağa kalktı.” ifadesini kullanan İmamoğlu, şu açıklamalarda bulundu:

”Ben o aradaki süreçte milyonlarca insanımızla sadece İstanbul’da değil İstanbul dışında buluştuğumuz anları hiç unutmuyorum. Milyonlarca insanımız ayakta demokrasi mücadelesi verirken bu kötülüğü yaparken kızgın suratlara bakmamayı, işine bakmayı, işine odaklanmayı, güler yüzle, sempatiyle kendine ait olanı almayı hedefine koyan o kararlı yürüyüşü bugünden itibaren milletimiz sokaklara demokrasi ve cumhuriyet şenliği adı altında çıkıp bu cesur yürüyüşü göstermeli ve gerçekten 14 mayıs’ı hep birlikte demokrasi ve adalet bayramına hep birlikte dönüştürmeliyiz.
Çünkü ben bu kürsüden konuştukça, milletin huzuruna çıkarken, beni hep bu ülkenin çocuklarına konuşuyormuş gibi konuşuyorum.

KİMSEYE DÜŞMANLIK BESLEMEYECEĞİZ

Ağzımdan kötü sözün çıkmadığı, çıkmayacağı, iyilik vegüzelliği anlatan, öğütler veren, ders çıkaran haddini bilen bir yönetici kimliği ile konuşarak iyiliği ve güzelliği anlatan memleketin geleceğindeki umutları anlatan bir birey olmaya gayret ettim. Ne kadar mücadele edersek edelim göreceksiniz birilerinin yaptığı gibi bu ülkede kimseye düşmanlık beslemeyeceğiz, kimseye kötülük ve intikam hissiyle asla yaklaşmayacağız. Allah kalbine kötülüğü yerleştiği ve intikam duygusuyla psikoloji olarak depresif davranışlarda bulunan yöneticilerden bu memleketin insanlarını korusun.

Her yerde ve her zaman her insanımız için 86 milyon bu cennet vatanın evladı için adalet isteyeceğiz. Temel ilkelerden taviz vermeden müzakere etmenin, sonuç almanın yollarını bulmaktan asla geri durmayacağız. Türkiye’yi kendi büyükleri zanneden bir avuç insan aklınıza, iyi kalbimize, güler yüzümüze, hoş görümüze mağlup olacak, yenilecek. Şarkılarımızla, türkülerimizle, halayımızla, horonumuzla, zeybeğimizle gülümseyen yüzümüze yenilip gidecekler. Bir kişi yenilecek, millet kazanacak. Bu kötülüğü yapanların bir de çocukları, evlatları ve torunları kazanacak. Onlar için bile mücadele edeceğiz.

Hiçbir zaman benim partim kazandı demeyeceğiz, millet kazandı diyeceğiz. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisi ve 6’lı masanın diğer siyasi partileri millet için çalışacağız.
Melek Başkanımızın bu güzel adımını bütün Bileciklilerin desteklemesini, ben o kartı nasıl elde ederim’ diye konuşması ve iş birliğine baş vurmasını diliyorum.”

Daha sonra Bozüyük ilçesine geçen Ekrem İmamoğlu, burada Kurtuluş Savaşı Anı Evi ve Bozüyük Yeni Seyir Terası Projesi Temel Atma Törenine katıldı.

”Kurtuluş savaşının sembol ilçelerinden birisinde olmak çok kıymetli. ” ifadesini kullanan İmamoğlu, şunları aktardı:

”Tabii büyük bir vatan sevgisi ve bir kuruluş sürecinin fedakarlıklarının toprağıdır bu topraklar. O bakımdan buraya hizmet etmek benim için çok değerli bir an olacak. Hayatımın en önemli, beni mutlu eden anılarından birisi olacak. Ben bu süreci bizimle birlikte tasarlayan kıymetli Bozüyük Belediye başkanıma yürekten teşekkür ediyorum.
Tarihimizi bileceğiz, hepimiz sorumlu olacağız. Millet olmanın gereğidir sorumlu olmak. Sadece bilmek yetmez, hep birlikte hissetmeliyiz. Hep birlikte hissedebilmenin güçlü biçimlerini yaşamalıyız. İşte o bakımdan buradaki seyir terasındaki hizmetin içerisinde bulunacak olan hem İnönü savaşlarının anlatıldığı hemde buranın geçmişinin tariflendiği anı evi bu yaşananların güçlü hissedilmesi için de önemli bir merkez olacak. Burası çok hızlı bitecek, benim çok acelem var.

Çok nitelikli bir iş istiyorum ama bu tür hassas noktalarda daha hassas olmanızı istiyorum ve buradaki anı evine çok özel eserlerle çok özel bir takım anlatım çalışmalarıyla buraya gelenin bir kez daha geleceği ve insanları yönlendireceği bir şekle dönüştürmeniz lazım. Ziyaret esnasında ziyaretçiler burada toprağın içerisindeki bir cepheye gidiyorlarmış gibi tasarlanmış o halini ve özellikle savaşın olağanüstü hallerini yaşatan çok özel bir girişten geçerek anı alanına geçilmesi esnasında doğru bilgilerle kimin kim olduğunu anlatan güzel bir anı evi olmasını istiyorum. Tarihi dokuyu yansıtan eserler, anıtlar, heykeller, sergilerle zenginleşecek ve duygusal etkisi yüksek olmalı.

Zaten öyle tasarladığınızı biliyorum ama vatandaşların huzurunda gözlerinizin içine baka baka sadece teyitleşiyorum. Biz böyle anlaşıyoruz çalışma arkadaşlarımla. Göz göze anlaşıp birbirimize nezaketle sesleniyoruz. Öyle aşağı bakıp ‘konuş bakayım’ demiyoruz. Bir de kime fırça atıyorsunuz ki yani, devletimizin valisi. Böyle olmaz, devletimizi küçültmeyin. Devletimizin makamlarını aşağıya çekmeyin. Kızacaksanız orada siyasi kişilere kızabilirsiniz. Her şeyi bilen arkadaşlarımız var. Seçimlerde hüngür hüngür ağlayan, iftira atan, kilometreleri karıştıran. Milletimizin bu özel anlarını yaşatmak bizim sorumluluğumuz bu bakımdan projede çalışan bütün arkadaşlarıma ayrıca teşekkür etmek istiyorum.

Cumhuriyetimizin 100. Yılına yakışan bir eser olacak. Bu ülkenin nasıl ve neler pahasına kurtulduğunu ve nasıl zorluklarlar bu güne gelindiğini bize anlatacak. Biz bağımsızlık savaşı sırasında hem meclisi çalıştırırken, hem bu ülkenin iktisadi geleceğini düşünürken, hem eğitimini o sürece hazırlarken bir yandan cephede savaşan o güzel insanlara Mustafa Kemal Atatürk’e, İsmet İnönü’ye, Celal Bayar’a, Kazım Karabekir’e ve ismini sayamadığım nice silah arkadaşlarına, erlerine, kadınlarına, erkeklerine, içlerinde benim gazi dedem de vardı onlara ne kadar minnet duysak az. Bizi gerçekten yoktan var ettiler, Allah hepsinden razı olsun.
‘Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlığı kurtaracaktır’ diyerek yola çıkmış bir komutana sahip olmak ne büyük şans. Bu topraklarda özgürce yaşamak için nice bedeller ödemiş ve aziz millete bu güzel insanlara ne güzel bir gelecek sunmuş. Aynı zamanda bu bize başka bir sorumluluğumuzu anlatıyor.

Milletin Türkiye cumhuriyeti vesilesiyle egemenlik kayıtsız şartsız milletindir anlayışıyla başka bir dönemin başlangıcına imza atmıştır yine aynı insanlar. Cumhuriyeti bize hediye etmiştir. Cumhuriyet Muazzam bir şey. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Devlet şevkatlidir, güçlüdür ama her vatandaşın arkasındadır. Fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirme arzusunun başlangıcıdır 1923. O bakımdan bize bırakılan bu nimet gibi olan cumhuriyete layık olmamız lazım. Ne yazıkki 100 yıllık emekle büyütmeye çalıştığımız Cumhuriyetin bu temel prensibinin dışında kendisini milletin üstünde görenler olduğunu görüyoruz, yaşıyoruz. Milli iradeyi gaspetmeye çalışanlar var. Sorarsanız bana dün niye Bursa’daydın, Bugün Bilecik’tesin. Elbetteki hizmetlerimiz ve iş birliklerimiz var ama ben sizlere milletin iradesini gasp edenleri şikayet etmeye geldim.

İyi bilelim ki milli iradeyi gasp etmek isteyenlerin sonu hep hüsran olmuştur. Bu topraklarda öyle olmuştur. Biz 100 yıldır Türkiye Cumhuriyetiyiz. Burada milletin kararını hatırlatalım ancak ve ancak millet değiştirir. Biz 100 yıldır Türkiye Cumhuriyetiyiz ve burada hiçbir kimse bir diğerindne daha değerli yada daha ayrıcalıklı asla değildir. Biz Türkiye Cumhuriyetiyiz, 86 milyon evimiz gibi olan bu vatanın eşit insanlarıyız, evlatlarıyız.

Takvimlere bakarsanız 29 Ekim günü bizim Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımız yıldır. Ama fiilen, fikren ve ruhen mutlulukla göğsümüzü gere gere, düğün ve bayram gibi hazırlıklara başlayacağımız tarih 14 Mayıs 2023’tür. O gün bir kişi kaybedecek, Cumhuriyet ve Demokrasi kazanacak. O gün bir avuç insanın kazanma dönemi bitecek, 86 milyon milletimiz kazanacak. Burada konuşurken sizlerin huzuruna çıkarken kendimi çok gururlu hissettim ama şimdi sizlerin gözlerinin içine bakarken Allah şahit buradan başka bir görevime geçerken bana yüklediğiniz sorumluluğu ama bir o kadar yüklediğiniz enerjiyi tarif edemem.

6’lı masa ittifakımız, liderlerimiz, genel başkanlarımız, siyasetçiler, bizler çok çalışacağız amasız fakatsız. Ama milletçe çalışmamız lazım. Sakın bu işi onlar yapar demeyin, diyemezsiniz. 86 Milyon insanımız ayağa kalkacak, Cumhuriyet için, demokrasi için ve adalet için büyük bir çalışmaya girecek güler yüzle. Hedefe koşarak, oy kullanarak, doğruları insanlarla sempatiyle paylaşarak. Hiç kimsenin gözüne kötü gözle bakmayarak.

Bir avuç insanın aldattığı ve kandırdığı insanlar olabilir. Onlara sakın kötü gözle bakamyın. Biz tarafı olduğumuz düşünce, ideoloji yada siyasi partinin, ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin evladıyım. Cumhuriyet Halk Partisi kazandı demeyeceğiz. Bu yolculuk milletin kazanması için yapılan bir yolculuktur. Dolayısıyla bu yolculuğun 86 milyon insanı neferi olsun istiyoruz, ayağa kalksın istiyoruz, coşkuyla seçime gidelim istiyoruz. Ama güler yüzle 14 Mayıs’ta. Tedbirlerimizi alalım. Memleketi düğün, bayram yerine döndürelim, çocuklarımızın geleceğinin garanti altına alındığı bir süreci başlatalım. Gençlerimizin yüzde 85’inin adaletsizlikten yakındığı bir Türkiye değil geleceğe umutla baktığı bir Türkiye’yi başlatalım. Ülkemizde yoksulluğun konuşulduğu değil, adil paylaşımın olduğu refahın yükseldiği bir ülkeyi konuşalım. Haksızlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin değil, hakkın, hukukun ve adaletin yüceldiği bir ülkeyi, bir süreci başlatalım.

Sizleri bu sorumluluğa davet ediyorum. Mutlaka Cumhuriyetin, demokrasinin, adaletin kazanması için bir arada olalım. Bu vesileyle Bozüyük Seyir terası ve anı yerimizin olacağı bu projemizin Bozüyük’ümüze güzellikler getirmesini Bilecik’e güzellikler getirmesini diliyorum. Bana güç kattığınız için teşekkür ediyorum. Çünkü Sizler biliyorsunuz ki aslında bu yapılan şey Ekrem İmamoğlu’na yapılan bir şey değildir. 16 Milyon İstanbul’lunun iradesine yapılan bir saldırıdır ama sadece o da değildir, 86 Milyon insanımızın iradesinin gasp edildiği bir süreçtir. Bu süreci bertaraf edecek.”

Bozüyük esnafını da ziyaret eden İmamoğlu, belediye ziyareti sonrasında halkla buluşma organizasyona katıldı.

EKREM İMAMOĞLU: “KİMSEYE DÜŞMANLIK BESLEMEYECEĞİZ”
Yorum Yap
Bilecik Mavi Simay Gross Market

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir