CHP’DEN DARBE GİRİŞİMİNE SERT TEPKİ

CHP Bilecik İl Başkanlığı tarafından yapılan basın toplantısında 15 Temmuz Askeri darbe girişimiyle ilgili açıklamalar gerçekleştirildi.

CHP’nin yeni il binasında gerçekleştirilen toplantıya CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Bilecik İl Başkanı Metin Yaşar, Merkez İlçe Başkanı Gültekin Çalışkan, Kadın Kolları Başkanı Nurten Bilecikligil ve partililer katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan CHP Bilecik İl Başkanı Metin Yaşar, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir cuntanın parlamenter demokrasimize yönelik darbe girişimini lanetlediklerini belirtti.

“DEMOKRATİK DİRENME HAKKI KUTSALDIR”

“Türk Ordusunun üniformasına ve onuruna yakışmayan tutum içindeki bu gruba karşı siyaset kurumu, milletvekillerimiz ve milletimiz gereken tutumu alarak karşı çıkmıştır. Parlamenter demokrasi birikimimizin yarattığı demokrasi kültürü bu darbe girişimini başarısız kılmıştır. Her türlü darbe ve kalkışmaya karşı halkın demokratik direnme hakkı kutsaldır.” Diyen Yaşar açıklamasının devamında şu ifadelerde bulundu:

SİYASİ PARTİLER ÖZ ELEŞTİRİ YAPMALI

“ Parlamenter demokrasinin yarattığı tarihsel birikimin gücüyle halkımız, darbeye karşı direnme hakkının bir örneğini vermiştir. Bu bağlamda, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da asker sivil ayırımı yapmaksızın her türlü darbe girişimine ve vesayete şiddetle karşı olduğumuzu ifade ederiz. Siyasi partilere önümüzdeki dönemde çok önemli sorumluluklar düşmektedir. Benzeri olaylarla bir daha karşılaşmamamız için siyasi partilerin öz eleştiri yapması bir zorunluluktur.

DARBECİLER HESAP VERMELİDİR

Darbenin başarısız kılınmasında, tüm baskılara rağmen özgür ve bağımsız kalma iradesini kaybetmeyen medyanın rolü de ayrıca takdir edilmelidir. Önümüzdeki görev, darbecilerin hesap vermesi, toplumsal normalleşmenin sağlanması ve demokrasinin güçlendirilmesidir. Türkiye’nin saygınlığı açısından hesaplaşma süreci sadece ve sadece hukuk sınırları içinde yürütülmelidir. Darbeciler, tüm işbirlikçileri ile birlikte hukuk düzeni içinde yargı önünde hesap vermelidir. Hesap sorma sürecini ve soruşturmaları, Anayasa ve hukuk sınırları dışına taşmayıp bir cadı avına dönüştürmek, Anayasayı ihlal eden darbecilerle aynı konuma düşmek olur. Soruşturmalarda özellikle sorumlu olanla olamayanı ayırmak, sorumlulardan hukuk sınırları içinde hesap sormak, bundan sonraki normalleşme ve demokratikleşme sürecinin selameti açısından büyük önem taşımaktadır Soruşturmalar, intikam ve tasfiye fırsatı gibi görülmemelidir.

“ER VE ERBAŞLARA YÖNELİK LİNÇ GİRİŞİMİ DE SORUŞTURULMALIDIR”

Öte yandan hukuk devletinin gereği olarak er ve erbaşlara dönük linç girişimleri de aynı biçimde soruşturulmalıdır. Siyaset kurumu ve devlet organları, halkın kutuplaştırılmasına kışkırtılmasına, çatışma potansiyelinin tahrik edilmesine, Türk Silahlı Kuvvetlerinin düşman gibi gösterilmesine dönük her türlü girişim ve ortamı ortadan kaldırmakla sorumludur. Ülkemizin geleceği tam demokrasidedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün siyasilere açık çağrımızdır. Güçlü bir parlamenter sistem ve özgürlükçü demokrasi için her türlü çabayı göstermeye hazırız. Bu bizim tarihi sorumluluğumuzdur.”

TÜZÜN “LANETLİYORUM”

15 Temmuz cuma günü Türk demokrasisine karşı yapılan terör saldırısını bir kez daha lanetliyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Cumhuriyet Halk Partisi tarihi boyunca asker, sivil ayrımı yapmaksızın her türlü darbe girişimine şiddetli bir şekilde karşı çıkmıştır. Bunda sonra da karşı çıkmaya devam edecektir. Bu anlayış çerçevesinde Cumhuriyet Halk Partisi parlamenter demokrasimize karşı gerçekleştirilen bu darbe girişimine ilk dakikadan itibaren tavır koymuştur. Genel başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu olayın ilk anında açıklama yaparken milletvekillerimiz TBMM’ne koşmuştur.

“SANDIKLA GELEN SANDIKLA GİDER”

Bütün partilerin ortak tavır alması ve yüce ulusumuzun gösterdiği demokratik direnme hakkı darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasında en büyük rolü oynamıştır. Bizim inancımız şudur ki sandıkla gelen sandıkla gider. Milletin oyuyla gelen milletin oyuyla gider. Amacımız Cumhuriyet’e demokrasiye sahip çıkmak. Cumhuriyet ve demokrasi adı altında bu tür eylemleri yapma noktasına gelenleri de bir kez daha şiddetle lanetliyoruz. Darbenin başarısız kılınmasında tüm baskılara rağmen özgür ve bağımsız kalmakta direnen medyanın rolünü de takdir etmek boynumuzun borcudur. Bu noktadan sonra darbecilerin hesap vermesi ve öncelikle toplumun normalleşmesinin sağlanması ve demokrasinin güçlenmesi için başta bütün siyasi partiler olmak üzere hepimize büyük görev düşmektedir.

Darbeci, cunta mensupları bütün işbirlikçileriyle tarihinde olmayan bir şekilde milletine ateş açmasının kayıtsız şartsız milletin egemenliğinin adresi olan TBMM’ne bomba atmasının hesabını elbette vereceklerdir. Hesabın verilecek adresi ise bellidir. Bu adres anayasa ve hukuk sınırları içerisinde bağımsız Türk yargısıdır. Hukuku zorlayarak suçlu ile suçsuzu ayırt etmeye çalışmadan hesap vermek ve bu dönemi intikam fırsatına çevirmek gibi anayasayı ihlal eden darbecilerle aynı konuma düşme anlamına gelir noktasındaki TSK mensuplarına da bir kez daha buradan saygı ile yad ediyorum. Ölenleri yad ediyorum. Yakınlarına baş sağlığı diliyorum.

Darbe girişiminde bulunanlarla TSK,’da bugün görevini yapan mensupları ayırt etmek gerekiyor. Toptancı bir anlayışla tüm TSK’yı suçlamak doğru değildir.Hukuk devleti olarak gereğinin yapılmasını istiyoruz. Bu süreçte halkı kışkırtarak, toplumu daha da kutuplaştırmak,darbe girişiminde bulunan alçakları bahane edip peygamber ocağı olarak gördüğümüz TSK’nın toptancı bir anlayışla millet düşmanı gibi göstermeye çalışmak ülkemizin geleceğini uçurum kenarına taşıma anlamına gelir. Bu vesileyle namluya aldırmadan darbecilere başını dayayan ve bu darbe anlayışını toptan reddeden tüm ordu mensuplarını bir kez daha minnetle anıyorum.

“ÜLKEMİZİN GELECEĞİ TAM DEMOKRASİDİR.”

Yaşar’ın ardından ise CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün açıklamalarda bulundu. Darbeye ve darbeci zihniyetin bağımsız yargı tarafından cezalandırılması gerektiğini belirten Tüzün, “Bu darbe girişimi kadar tehlikeli olan bir başka olgu da yeni bir otoriteleşme dalgasının yükselmesidir. Bu kabul edilemez. Ülkemizin geleceği tam demokrasidir diyen Tüzün şöyle konuştu:

Laik, demokratik Cumhuriyet’in kazanımlarını demokrasi adı altında korumak elbette bizim görevimizdir. Dolayısıyla gün, Cumhuriyet’e ve demokrasiye sahip çıkma günüdür. Ne askeri darbe, ne sivil darbe; çözüm, tam demokrasidir. Bu cuntacıların, bu askeri darbe noktasında girişimde bulunanların tam bağımsız yargı sistemiyle yargılanmasını, gerekli tüm cezaların verilmesini Cumhuriyet Halk Partisi Bilecik İl Örgütü olarak talep ettiğimiz gibi, bir de Milletvekiliniz olarak ben de talep etmekteyim. Dolayısıyla, bunları yapanların yanına kar kalmamalı.

Bu devlet organlarında nasıl yoğunlaştıklarını, nasıl kadrolaştıklarını, nasıl bu görevlere geldiklerine yol verenler, bunların önünü açanlar, bunlara yardım ve yataklık noktasında bulunanların da en kısa zamanda cezalandırılmasını talep etmekteyiz. Bu darbeci girişimde bulunanları, bu devletin organlarında bulunanlara göz yumanlar, katkı verenler de aynı suçu işlemişlerdir diye düşünüyorum. Bunların da bu darbe girişiminde bulunanlar kadar tam bağımsız Türk yargısı tarafından cezalandırılmasını talep etmekteyiz.

Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz’u yaşanmamış olarak kabul etmek istiyorum. Önümüzdeki süreçte öncelikle Cumhuriyet’in ve demokrasinin kazanımlarına sahip çıkmak, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim görevimiz olduğu kadar 80 milyon vatandaşımızın da görevi olduğunu düşünüyorum. 15 ve 16 Temmuz olaylarında, bu darbe girişiminde hayatını kaybeden başta Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına, polis mensuplarımıza ve sivil vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Bütün milletimize baş sağlığı diliyorum.